![]() |
![]() |
|
![]() |
Evrim Teorisinin Çöküşü ve Kuantum MekaniğiBurada göreceğimiz bilgi son derece önemli bir gerçeği ortaya koymaktadır. 20. yüzyılda çok önemli bir gerçeği öğrendik. Algılar dünyasında yaşıyoruz. Yani hiçbir şeyin “maddi somut” bir varlığı yoktur. Hiçbir şey bilinç olmadan ayakta duramıyor. Materyalistlerin eskiden beri zannettiği gibi kendi başına varolabilen herhangi bir madde yoktur. Aksine madde ancak Allah’ın dilemesi üzere varlığını sürdürebilir. Görüntünün kesintisiz, sürekli olması ise, Yaratıcımızın her an yaratmayı sürdürüyor olduğunun açık delilidir. Nitekim göklerin ve yerin, yani evrenin sabit ve kararlı olmadığı, sadece Allah'ın yaratmasıyla varlık buldukları ve Allah yaratmayı durdurduğunda yok olacakları bir ayette şöyle ifade edilir: Oysa, 18. yüzyıl ve 19. yüzyılda özellikle bilim dünyasında hakim olan görüş ise:
idi. Yanlışlığını bilimsel olarak da gördüğümüz bu varsayımlar altında, evrimciler canlılığın ortaya çıkabilmesi için tesadüflere sığındılar ve yeteri kadar zamanları olduğunu düşündüler. Halbuki bu yazıda beraberce gördük ki, bu varsayımların tümü kesinlikle yanlıştır. Ortada zannettikleri gibi canlı olabilmek için bekleyen maddeler yoktur. Parçacıkları gözleyen varsa, var olabilir. Nitekim bu konuda Alastair I. M. Rae “Eğer gerçeklik gözlenense ve kuvantum fiziği evrensel ise gözlemi kim veya ne yapıyor?” diye soruyor. Dolayısıyla madde canlılık üretemez. Gözlemlenebilen olması için gözlemleyen olması gerekir. Sonra onu 'düzeltip bir biçime soktu' ve ona ruhundan üfledi. Sizin için de kulak, gözler ve gönüller var etti. Ne az şükrediyorsunuz? (Secde Suresi, 9) Dahası evrimcilerin düşündükleri gibi bir tesadüf kavramının bilimde bir yeri de yoktur. Atomların dünyasındaki olasılık kavramının son derece kontrollü bir yaratılış olduğu açıktır. Birbirinden habersiz parçacıklar hiçbir görünürde sebebin olmamasına rağmen mükemmel bir şekilde belli olasılık yasalarına uygun bir şekilde davrandırılırlar. Materyalist bilim adamlarının da itirafıyla böyle bir sonuç için hiçbir görünür sebep yoktur. Bu gerçek nedenselliğin sonu şeklinde de ifade edilir. Atomların dünyasında bu olağanüstü sanatı Allah yaratır. Evrimcilerin iddia ettikleri tesadüf ise muğlak ne olduğu belli olmayan içi boş bir ifadedir.
Kaynak: |